Emeklilik bireysel iş gücü çabasının ülkeye, sisteme ve hayata kattıklarının ardından, artık dinlenme zamanı geldiğinin başlangıç sinyalidir.
Devlet tarafından oluşturulan sosyal güvenlik sistemi ile, işverenin her ay çalışan ya da kendi adına bir fon üzerinde biriktirdiği katkı payı ödemeleri, emeklilik zamanında yine devlet eliyle hak sahiplerine aylık maaş ödeme sistemiyle dağıtılmaktadır.
Emeklilik; iş gücü dışına çıkılıp üretilemeyen dönemde, yaşam konforunu ve insani geçim döngüsünü devam ettirebilmek için gereken bir hayat sigortası olarak büyük önem arz etmektedir.
Emeklilik Dönemindeki Gelir Eşitsizliği Sorunu Günümüzün En Ciddi Yarasıdır
Genel kanıya göre emeklilik gelir düzeyinin azaldığı ve rafine zevklerin finanse edilişinin bir anlamda durdurulduğu bir döneme işaret etse de, insani noktadan bakıldığında durumun böyle olmaması gerektiğini hepimiz bilmekteyiz.
Emekli olan birey asgari geçim ve sağlık harcamaları konusunda korku yaşamadan geleceğe dönük sağlıklı bir plan dizisi ile hayatının konfor dönemini, adına yaraşır şekilde, hem zihnen hem de bedenen dinlenerek geçirebilmelidir.
Zengin yaşam ile insani yaşam çizgisi arasındaki fark, şatafat ile sefalet arasındaki çizgi kadar keskin olmamalıdır. Her emekli, sosyal statüsüne bakılmaksızın temel ve insani gereksinimlere kolayca ulaşabilmeli, bireyin zengin olmaması, emekliliğinde onu insani haklarından ayıramamalıdır.
Emeklilerin Geçim Zorluğu Ekonomi İçin Domino Etkisine Sahip
Emekli olan kişi aktif iş gücüne katkısı tamamlanmış, ancak kendi hayat döngüsünü devam ettiren bireydir. Emekli birey, yalnızca iş hayatı sonlamış olan kişidir. Biten; emeklinin iş hayatıdır, kişinin kendi hayatı değil.
Emeklilik; çalışma kapasitesini doldurmuş birey açısından bazı ekonomik sonuçlara sahip olacaktır. Olağan hayatın gidişatına uygun olarak üretme halini sonlandırmış olan kişi yaşamsal ihtiyaçlarını elbette karşılamaya devam edecektir.
Geçim zorluğu çeken emeklilerden bazılarına sokakta mikrofon uzatıldığında bakın ne yanıtlar vermişler;
Temel yaşamsal ihtiyaçlardan sonra, bir de her insanın kendi içinde sahip olduğu, kendi yaşamına özgü hayalleri olacaktır. Emeklilik planı ile geleceğini dizayn etmeye çalışan birey, dinleneceği bu özel dönem için hayaller kurar, ancak bu hayallerin ne kadarına ulaşabileceği soru işareti olarak kalabilmektedir.
Biz istiyoruz ki; hayatının önemli bir bölümünü; sağlığından, ailesinden ve kendinden fedakarlık ederek, çalışarak geçiren insanlar, üretme vakitleri dolduğunda hak ettikleri gibi huzurluca yaşasınlar. Hesaplı kitaplı gitmeye çalışmak ile daha ucuza mal olacak diye fırından bayat ekmek almaya çalışmak aynı olmamalı artık bu coğrafyada.
Emeklilerin geçim zorluğu A’dan Z’ye hepimizin derdi olmalıdır. Zira bugün biz değilsek te ebeveynlerimiz emeklilik dönemi zorluklarını yaşıyorlar. Ülkenin bugün ve gelecekteki her dönem hatırı sayılır bir kitlesini oluşturmaya devam edecek olan emekliler; ekonomideki canlılık düzeyini de etkiliyor olacaklar.
Ekonomik döngünün can suyu olan alım satım sirkülasyonu, alım gücü sürekli düşen ve hep cüzi geçim seviyesine sahip önemli bir kitle karşısında hep çaresiz kalacaktır.
Sorunlar bugün anlaşılmaz ve çözülmezse bunu gelecekte bizler de yaşıyor olacağız. Domino zincirinin olumsuz etkisini kırmak için daha çok irdelemeli, empatik olmalı ve çalışmalıyız.
Emeklinin Tek Hakkı Asgari Geçim Standardı Olmamalıdır
Günümüzdeki emekli maaşı emeklilerin geçiminde gerçekten efektif olarak fayda sağlıyor mu konusu sıkça sorulan sorular arasında yerini almıştır. Bu bakımdan emeklilerin ihtiyaçları nedir ve nasıl standartlarda sağlıklı döngülerini sürdürebilirler sorusunu kendimize sormalıyız.
Bu çağda insani ve temel gereklilikleri hala dile getirmek zorunda oluşumuz ve bir listeye dahil etmemiz oldukça üzücü bir durum olsa da, emekliliği hak kazanan her bireyin;
- Sağlıklı ve yeterli beslenme olanaklarına,
- İnsani koşullara sahip, sağlığı tehdit etmeyecek kaliteli yaşam alanlarında barınma koşullarına,
- Sağlık hizmetlerini tamamen ücretsiz ve katkı payı ödemeksizin alma hakkına,
- Kanserojenden uzak kaliteli ve sağlıklı tekstil ürünleri ile giyinip kuşanmaya,
- Tatil ya da evi dışındaki alanlarda sosyalleşme gibi ihtiyaçlarına bütçe ayırabilmeye hakkı vardır.
Gençlerin Gözünde Emeklilik Kavramı Ne İfade Ediyor?
Son yıllarda biz kavramından ben kavramına doğru bir evriliş söz konusudur. Bu genel bakış nedeniyle yalnızca anlık bireysel çıkarlar gözetilerek, faydalanılan kaynağın başlangıç noktası unutulmaktadır.
Yaşadığımız bugünü, bizden önceki nesil tesis etti. Bizler de bir sonraki nesil için değer üretiyor olacağız. Bu basit mantığın derinliğini unutup, adeta hayat emeklilik döneminde bitiyormuş gibi acımasız bir algıya sahip olanlar da olabiliyor.
Bu noktada konuya bakarken ana unsur; bugün emekli olan bireyin de geçmişte bir genç olduğunu unutmamak olacaktır. Hayat pek çok yeni sayfa ve dönüm noktalarından ibarettir. Emeklilik ise bunlardan yalnızca bir tanesidir.
Geleceğimizin teminatı ve umutlarımız olan gençler; yenilikçi bakış açıları ve yeni teknolojinin nimetleriyle bilgi ve belgelere daha hızlı ulaşabilmenin ayrıcalığıyla, kangren olmuş bu sorunu çözebilmek adına daha çok güce sahipler. Bu gücü değerlendireceklerine inanıyoruz.
Türkiye’de Gelecek ve Emeklilik Planı Konusunda Ne Kadar Bilinçliyiz?
Bugün Türkiye’de emeklilik dönemi geçim kaygılarından dolayı finansal sistemin ürünlerinden olan; otomatik katılım bes planı, tamamlayıcı sağlık sigortası gibi pek çok katkı payı ödemesi araçları ile bireysel emeklilik planları yapılmaktadır.
Bireysel emeklilik sistemi ile kişi aktif olduğu dönemdeki kazancının belli bir miktarını biriktirerek kendi özel gelir sistemini oluşturmakta ve iş gücünden ayrıldığı dönemde ek maaş geliri ile daha yüksek hayat standartlarına sahip olmayı hedefler.
Günümüzde devlet bireysel emeklilik planlarına %30 katkı sağlayarak bu sistemi ve birikim kültürünü teşvik etmeye çalışmaktadır. Bu her ne kadar olumlu bir yaklaşım olsa da; bireye daha iyi bir gelecek için kendi imkanlarına tutunma zorunluluğu hissettirmemelidir.
Sağlıklı Bir Yaşam Döngüsü İçin Huzurlu Bir Emeklilik Dönemi En Temel Haklardandır
Uzun yıllar verdiği hizmetler ile ülkesine ve ülkesinin geleceğine katkı sağlayan her birey emekliliği ve sağlıklı bir emeklilik dönemini hak eder.
Bu anlamda kaliteli bir emeklilik dönemi için yapılması gerekenler üzerinde daha fazla kafa yorulup, geçmiş nesillere hak ettiği saygı duruşunu göstermek gerekir.
Peki sizce emeklilik yatırım yaptığımız ve sistemi ayakta tuttuğumuz ölçüde bizlere karşılığını veriyor mu? Emeklilik kavramı bu denli esnetilip çekiştirilirken, geçmişte en güzel yıllarını çalışarak geçirmiş ve bugünleri tesis etmiş emekli bireylere haksızlık edilmiyor mu?